Mide balonu silikon denilen bir sentetik maddeden yapılmış balon şeklinde bir tıbbi protezdir. Mide balonu, obezite cerrahisi endikasyonu olmayan VKİ 30-40 arası olan obezlere uygulanan alternatif bir yöntemdir. Balon, basit olarak endoskopik olarak mideye yerleştirilir. İşlem anestezi altında yapılır ve 15-20 dk sürer. Hastalar 1-2 saat sonra evlerine gönderilir. İşlemden sonra 2-3 gün bulantı görülebilir. .Mide balonunun uygulama amacı, mide içinde şişirildiğinde (400-500 ml) bir hacim oluşturarak mide hacmini azaltmaktir. Böylece mide balonu olan insanlar normalden çok daha az yemek yedikleri halde çok kısa sürede tokluk hissi duyarlar.
Mide balonu tamamen yapay plastik maddeden üretildiğinden dolayı mide içinde erimez. Ancak asitli içecekler ve alkol alınması balonun erimesine neden olabilir. Ancak belli bir süre midede kaldıktan sonra mideden çıkartılması gerekmektedir. Mide balonlarının bir çoğu için bu süre genellikle 6 ay kadardır. Ancak farklı ticari markaların farklı mide balonu modelleri 12 aya yakın sürelerde de midede kalabilmektedir. Mide balonu uygulaması en kolay zayıflama yöntemidir. Açlık hissini bastırmak ve diyette önerilen porsiyonlarla tokluk hissine ulaşmak çok zordur. Mide balonu az miktarda yemek ile erken tokluk hissi sağlar.
Avantajları
Cerrahi değil endoskopik bir işlemdir.
Kolay ve hızlı bir şekilde yerleştirilir.
Komplikasyonları nadirdir.
Diyet ve egzersizle birleştirilirse uzun dönem etkili kilo kaybı sağlayabilir.
Mide balonuyla fazla kiloların en fazla %30’una kadar verilebilir.
Dezavantajları
Bazı hastalar balonu tolere edemeyebilir.
Bulantı ve kusma atakları, mide krampları ilk 2-3 gün problem olabilir.
Reflüye neden olabilir. Olduğunda mide asit düşürücü ilaç kullanması gerekebilir.
Midede en fazla bir seneye kadar kalabilir. Sonrasında çıkarılması gerekir
Balon çıktıktan sonra verilen kiloların geri alınma riski vardır.
Laparo-Endoskopik Cerrahide 25 yıllık tecrübe; Son 15-20 yılda genel cerrahinin neredeyse tüm ameliyatları laparoskopik olarak yapılabilir hale gelmiştir. Bu tekniğin klasik açık tekniğe göre çok sayıda üstünlüğü vardır. 2018 sonu itibarıyla 7100 safra kesesi, 1080 apandisit, 845 kasık fıtığı, 220 gastro-özofageal reflü, 77 karaciğer hidatid kist, 119 kolon ve rektum ve 1400 obezite ameliyatı (1230 tüp mide, 170 gastrik bypass) tarafımca laparoskopik olarak yapılmıştır. Ayrıca 237 safra kanalı taşı kombine olarak laparo-endoskopik teknikle alınmıştır. Alınan tüm sonuçlar mükemmeldir. Laparo-endoskopik teknik her geçen gün daha da gelişmekte ve cerrahide yeni ufuklar açmaktadır.
OBEZİTE
Dünyada özellikle gelişmiş ülkelerde en önemli sağlık sorunu olan obezite artık ülkemizde de önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Türkiye’ de obezite oranı % 20 ulaşmıştır (VKİ ≥ 30). Özellikle Tip 2 diyabet, hipertansiyon ve kalp damar hastalıkları obeziteye bağlı gelişebilir. Obezlerde VKİ 30-40 arasında ise tedavi diyet, egzersiz ve mide balonu uygulamasıdır. VKİ ≥ 40 ise tedavi cerrahidir. En sık yapılan ameliyat tüp mide ve gastrik bypassdır. Günümüzde tecrübe ve teknik gelişmelere bağlı olarak obezite cerrahisinin sonuçları mükemmeldir. Obeziteye bağlı gelişen insülin direnci, Tip 2 diyabet, karın bölgesi yağlanması, hipertansiyon ve kolesterol yüksekliğinin neden olduğu metabolik sendromun tedavisi ise metabolik cerrahidir.